ÇEVRE

GREENPEACE’DEN ÇERNOBİL VE FUKUŞİMA HATIRLATMASI

Fukuşima nükleer kazasının 11. Yılında, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle yaşanan olaylar, nükleer felaketin tehlikeli mirasını bir kez daha gözler önüne serdi. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Çevre Örgütü Greenpeace; “Fukuşima’nın 11. Yılında Mesaj Net: Nükleere Hayır!” diyerek tehlikeye dikkat çekti.

Fukushima Daiichi Nükler Santrali’nde inanılmaz hasara yol açan Büyük Doğu Japonya Depremi üzerinden tam on bir yıl geçti. Yaşanan felaketin izlerinin zamanla silinirken ve unutulmaya yüz tutarken, dünyanın bugün çok daha ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Greenpeace, iklim kriziyle mücadeleden kolaya kaçan hükümetlerin, bilimsel ve tarihsel gerçeklere gözlerini kapayarak nükleer enerjiyi karbonsuzlaşmanın temel çözümü olarak kabul ettirme çabası içinde olduğunu ifade etti.

Greenpeace’in yazılı açıklamasında şöyle denildi:

“Oysa nükleer enerji üretimi, iklim değişikliğine karşı asla bir çözüm olarak düşünülemez. Greenpeace’in Fukushima’daki araştırmalarının da ortaya koyduğu üzere nükleer enerji, nesiller boyunca sürecek bir hata ve alınmaması gereken bir risktir.  Ve bu risk, sadece Fukuşima’daki gibi doğal afetler ve insani krizlerle sınırlı olmayıp, aynı zamanda bu ayın başlarında Ukrayna’daki Zaporizhiya nükleer santralinde olduğu gibi, insanlık için sonuçlarını tahmin edemeyeceğimiz korkunç bir tehdit de olabilir.

“Oysa nükleer enerji üretimi, iklim değişikliğine karşı asla bir çözüm olarak düşünülemez. Greenpeace’in Fukushima’daki araştırmalarının da ortaya koyduğu üzere nükleer enerji, nesiller boyunca sürecek bir hata ve alınmaması gereken bir risktir.  Ve bu risk, sadece Fukuşima’daki gibi doğal afetler ve insani krizlerle sınırlı olmayıp, aynı zamanda bu ayın başlarında Ukrayna’daki Zaporizhiya nükleer santralinde olduğu gibi, insanlık için sonuçlarını tahmin edemeyeceğimiz korkunç bir tehdit de olabilir.

Rus ordusunun Çernobil’i işgal etmesi ve Ukrayna genelinde nükleer santrallerin ve diğer nükleer tesislerin işletilmesine yönelik tehdidin sunduğu potansiyel yıkım ve kirlenme konusunda derin endişeleri olan Greenpeace, 2 Mart’ta konuyla ilgili yeni bir analiz yayınladı. Bu analize göre, olası bir kötü senaryoda, Rusya dahil olmak üzere Avrupa’nın büyük bir kısmı, en az on yıllar boyunca yaşanmaz hale gelecek ve 2011’deki Fukushima Daiichi felaketinden çok daha kötü sonuçlar doğuracaktı.

Greenpeace analizinin yayınlandığı 2 Mart tarihinden tam 2 gün sonra, 4 Mart’ta 2022’de, analizde en riskli bölge olarak işaret edilen Ukrayna’nın Enerhodar kentindeki Zaporijya Nükleer Santralı’nda yangın çıktığı ve Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamayla santralın kontrolünün ele geçirildiği duyuruldu. Greenpeace analizinde öngörülen felakete ramak kala, BM’nin nükleer gözlemcisi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), tesisteki güvenlik sistemlerinin hiçbirinin etkilenmediğini ve radyoaktif madde salınımı olmadığını bildirdi. Ancak, savaşın devam ettiği her gün, bölgedeki nükleer santrallerin varlığı, Avrupa’nın çok geniş bir bölümünü tehdit etmeye devam edecek.

Bugün, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin 15. Günü ve Fukuşima Nükleer Felaketinin de 11. Yıl dönümü. Bu iki felaketin ortak noktası, her ikisinde de nükleer enerji için bilim insanlarının bildirdiği en kötü senaryoların kaçınılmaz gerçekliğini görmüş olmamız. Üstelik, tam da iklim krizine alternatif olarak Avrupa Birliğinin nükleer santralleri yeşil enerji olarak sınıflandırmaya çalıştığı ve Türkiye’de de nükleer enerji konusunda yeni adımların atıldığı bugünlerde yaşananlar, şüphesiz sarsıcı bir uyarı.

Tüm dünyada iklim değişikliğinin, zehirli kirliliğin, yolsuzluk ve çatışmanın temelinde yatan gaz ve diğer fosil yakıtlar, bir yandan savaşı ve ekonomik krizi tetiklerken diğer yandan iklim değişikliğine alternatif olarak görülen nükleer enerji de içerdiği risklerle tüm dünyayı yeniden tehdit ediyor. İklim değişikliği için kritik olan bu dönemde karar vericileri, günü kurtaracak çözümlerden uzaklaşıp sürdürülebilir, yenilenebilir enerji için hızla harekete geçmeye çağırıyoruz.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu